Köy bakkalından 200 kg et alan 6 cezalı okul müdürü korunuyor mu? Köy bakkalından 200 kg et alan 6 cezalı okul müdürü korunuyor mu?

MEB ‘in Özel Program ve Proje Uygulayan Okullar Kararı 2015 yılına denk gelir. Şimdiki Bakanımız o zamanın Müsteşarı Yusuf TEKİN Bey’in özellikle ülkemizde başarıları ile temayüz etmiş milletimizin istikbalinde doğrudan tesir eden, 8. Sınıf sonrasında yapılan seçme sınavlarında en yüksek başarı göstermiş öğrencilerin temerküz ettiği ülkenin en etkili 57 okulunda; öğretmen atama yöntemi farklı bir statü ile yapmak, bu okulların seçilecek öğretmenler ile öğrencilerimizin daha etkili eğitim almalarına vesile olmak ve bilim insanı ihtiyacının giderilmesi hedeflenmiştir.

Milletlerin politikalarını doğrudan etkileme gücü en yoğun şekilde okullarda hissedilir. Düşünen, AR-GE yapabilecek çalışkanlıkta çağ nüfusu içerisinde 3 bin civarında öğrencinin devlet okullarında özel ayrcalıkla yetiştirilmesi fikri makul, hedefe doğrudan tesir etme kifayetinde bir düşüncedir. Diğer gelişmiş Milletler örneğinde olduğu gibi çağ nüfusunun binde 3’ünün özel bir amaca yönelik olarak seçilip iyi bir eğitim almalarını sağlayarak güzel sonuçlar elde edileceği muhakkaktır. Allah’ın zihni melekeler bakımından üstün kıldığı ve zihin yeterliği ile donattığı; çalışkan ilmi mülahazalara yoğun ilgili bireylerin seçilmesi, yetiştirilmesi istihdamı milletlerin var olma mücadelesinin bir parçasıdır, gerçekleştirildiğinde muazzam sonuçlar doğurur.

Her insan biriciktir. Toplum sisteminde her bireyin mümtaz bir yeri vardır. Çiftçinin mühendise bir üstünlüğü olmadığı gibi doktor da kasaptan daha muteber değildir. Olmamalıdır. Türk toplumu bu meseleyi doğru anlamıyor ve örtülü bir kast sistemi uyguluyor. Kişi mutlu olacağı, vücut yeterliliklerine ve yeteneklerine uygun bir iş ile kulluğunu sürdürmelidir. Yaşamın hülasası böyledir. Alalh’ın zekâ vererek imtihan ettiği kullarının bu kabiliyetlerini toplum amaca yönelik işlemeli ve millet menfaatlerini gerçekleştirmeye yönlendirmelidir. Buraya kadar olan anlatıda herkes hemfikir olacaktır. Çağ nüfusunun binde 3’ünü özel bir gayret ile, istisnai şartlar sunarak eğitmek eğitim tarihi boyunca da defaatle uygulanmış örneklerdir.

Fikri değerli kılan uygulamalardır. Mecelle’nin meşhur söyleyişi ile usul esastan mukaddemdir. Proje okulu fikri esası itibari ile Enderun Mektebinin günümüze yansımalarından biridir. 2016 yılında ülkemizin en etkili bu okullarda bu fikre refik olacak şekilde istisnai bir usulle öğretmen atamaları yapılmıştır. Okulda 4- 8 yılını dolduran öğretmenler yerine atamalar yapılmıştır. . Bu okullarda bin civarında öğretmene tesir eden bir süreç işletilmiştir. Maalesef esas usulün sistemsizliği içinde kaybolmuştur. Esas neydi iyi sınavlarda seçilmiş öğrencinin önüne ona hedeflenen amacı kazandıracak öğretmen istihdam etmek. Usul; bir öğretmen seçme süreci işletilerek inşa edilmeliydi. MEB’in insan kaynağı muazzamdır. Tek problem Ferrari’nin çimento taşımakta kullanılmasıdır. Doğru yere doğru istihdamın sağlanamayışıdır. Esasa hizmet edecek usul düşünülebilirdi. Enderun’u özel kılan hocalarıdır. En mümtaz müderrisler Enderun’a seçilmiştir. Bu muhkem bir usul olduğu için Enderun başarılı bir modeldir. Eğitim daima hoca üzerine inşa edilir. Her şeyiyle masum bir fikir olarak inşa edilen proje okullarında işte bu hocaların seçilmesi mevzusunda eksik, hissiyata dayalı bir şekilde bırakıldı, uygulandı. Yük Okul Müdürlülerinin sırtına bırakıldı. Sadece okul Müdürlerinin hinterlantı kadar alandan seçilebilen öğretmenlerle kadrolar teşekkül ettirildi. Bunun neticesinde beklenen murat gerçekleşmedi ve istenilen sonuçlar alınamadı. Bu öğrencinin önünde duracak üstün meziyetleri olan öğretmen istihdamı sağlanamadı. Hatta üzülerek süreçte proje esasını kaybetti. “Hocanın atanması için bir yöntem projesi oldu. Hocanın biri trajiktir ama zaten Proje bizim bu okullara atanmamız değil midir diye beyan etmişti.

Ak Parti kadrolaşmak için proje okullarını icat etti demek doğru değildir. Bir kitle partisi olan ve toplumun bütününe hitap etmeye gayret sarf eden bir partiden de böylesi bir uygulama sadır olmaz. Proje okullarına müdüründen öğretmenine pek çok kimse Ak Parti muhalifliğini sosyal medyada dahi açıkça ilan eden kimselerdir. Hayır, proje okulları bir kadrolaşma fikridir denilemez. 23. yılında tüm kritik memuriyet görevlerinin Ak Partinin savunduğu devlet nizam fikrinin muhalif kimselerle dolu olması Ak Partinin kadrolaşma iddiasında olmayan bir siyasi bir yapılanmayı benimsediğini doğrular. 2016 sonrası Proje Okulu usulü kayboldu. Esas kayboldu. Okul sayısı artık 2000 li rakamları geçti. Neredeyse Tüm İmam Hatipler proje okulu yapıldı ve esası itibarı ile fikir de öldü. Esas olan iyi eğitilmiş özel bireyler fikri ülke çağ nüfusunun yüzde 30 una kadar inmiş vasat seviyedeki öğrenciye de hitap eder oldu. İşte bu toz dumanı içinde Bakanlık 8 Nisan’da bu 2000 e yakın proje okulundaki yaklaşık 20 bin öğretmene tesir edecek şekilde atamalar yaptı. Okullardaki 4 yılını dolduran kimi öğretmenleri atarken kimilerini de il emrine öğretmen olarak tayin etti. Basında açığa alındı şeklindeki abartılı cümlelere kulak vermeyiniz zira öğretmenin statüsünde ve özlük haklarında bir değişiklik olmadan sadece başka bir okula tayini yapılmış olacak. Hızlıca norm kadro fazlası öğretmenler kapsamına alınan bu proje okullarına atanmayan öğretmenler, ilçe grupları içerisinde atamaya da dahil edildiler. Bu okullarda 25 yıldır çalışan öğretmenler var. Neredeyse burada başlamış buradan emekli olacak. Bu değişikliğe yapılan itiraz daha çok usule. Aslında bir program çerçevesinde olmayışına.

Büyük devletlere yakışır bir tasavvurla projeleştirilen proje okulları fikri gerek öğretmen istihdamında bir yol haritasının bu geçmiş 10 yılda oluşturulamaması, gerekse sayıları 2000 aşan ve çağ nüfusunun yüzde 30 una kadar sarkan popülist yaklaşımlara mahkumiyeti yönüyle raf ömrünü doldurmuş bir proje olarak tarihteki yerini almayı beklemektedir. Bugün yaklaşık 2 ay boyunca okulların huzursuz edildiği ise işin cabası olacaktır. Oysa sadece doğru bir irade, taşları döşenmiş usulü olan bir öğretmen istihdamı, mümtaz becerileri olan öğretmenlerin seçimi ile milletin istikbaline tesir edici sonuçlar alınabilirdi. Siyasi mülahazaların sisi arasında bu hayal de sukut etti.

İbrahim Hakkı CELİS - memurpostasi.com