BEKLENTİLER VE YENİ YÖNETİCİ GÖREVLENDİRME YÖNETMELİĞİ

Abone Ol

 

Değişiklik yapılacağı çoktandır dillendirilen Millî Eğitim Bakanlığına Bağlı Eğitim Kurumlarına Yönetici Görevlendirilme Yönetmeliği'nde bilmem kaçıncı defa değişikliğe gidildi. Hemen her kesim ya da yöneticinin kendince değişiklik beklediği yönetmelikte fazlaca bir değişiklik olmadı. Görüldüğü kadarıyla Bakanlık getirilen eleştirilerin bir kısmını dikkate almış.

Yeni yönetmeliğin getirdiği kayda değer değişiklikler:

a. Müdür başyardımcısı / yardımcıları da mülakatla atanacak.

b. Mülakata 60 baraj puanı getirildi.

c. İkinci dört yılı aynı kurumda çalışmak isteyen yöneticilere ilave dört puan verilecek.

e. Müdürlük öncesi toplam bir yıl yöneticilik yöneticilik yapma şartı getirilerek müdür olma şartları hafifletilmiş.

e. Müdür yardımcılığı için dört yıllık öğretmenlik yapma şartı, ihtiyaç duyulması halinde iki yıla düşürülmüş.

f. Konulan şartların ihtiyacı karşılamadığı durumlarda, şartlar ihtiyacı karşılayacak şekilde alternatiflendirilmiş...

Yönetmeliğin her maddesi ile ilgili lehte aleyhte çok şeyler söylemek mümkün. Öncelikle değişiklik, okul yöneticilerinin beklentilerini karşılamaktan uzak görünüyor. Özellikle ikinci dört yılın aynı kurumda geçirilmesi isteği. Bu düşüncede olan okul yöneticilerine ilâve dört puan verilmesi, talebi karşılamaya yetmeyecektir.

Anlaşılan o ki okul yöneticilerinin çoğunluğu, dört yılda bir okul değiştirmek zorunda kalacak. Bu da bir kişinin yöneticisi olduğu kurumda iki yıl verimli çalışması demektir. İki yıllık verimli çalışma, bir kurumu ileri götürme açısından yeterli değildir.

Dört yılı garanti altına alan ve ilerisi belirsizlikle dolu bir sistemin, eğitimi olumlu yönde etkileyeceği düşünülemez. Okul yöneticilerine herkesin emanet gözüyle baktığı bir atmosferde okul yöneticileri her yönden zaafiyet içinde kalır. Zaafiyetin olduğu yerden başarı hikayesi çıkarmak son derece zordur.

Refandum sürecinde parlamenter sitemin zaafları anlatılırken, Türkiye'de bir dönem 38 yılda 37 hükümetin iş başına geldiğini ve hiçbir icraat yapamadan görevi sonraki hükümetlere devrettikleri uzun uzun anlatıldı. Hem bir okul, müdürü kadar okuldur deniyor hem de müdüre ve yardımcılarına yeterli zaman verilmek istenmiyor.

Yönetmeliğe yönelik ikinci bir eleştiri de şudur: Hem başarı ekip işidir diyeceksiniz hem de toplama bir yönetici kadroyla başarı bekleyeceksiniz. Okul müdürlerine hiç değilse yardımcılarının yarısını seçme hakkı verilsin dedik, ama dinletemedik. Bari okul müdürü, mülakatı geçenler arasından bir yardımcısını seçebilseydi. Hatırlanırsa Cumhurbaşkanına üst düzey yöneticileri atama hakkı verildi ve bu hak durduk yerde verilmedi. Eğer bir yöneticiye sorumluluk veriyorsanız yetki de vermek zorundasınız.

Yöneticiliğin bütün kademelerinden yazılı sınavın kaldırılması, eğitim çevreleri tarafından çok da olumlu karşılanmayacaktır diye düşünüyorum. Yazılı sınav ya da bir başka ölçüt iyi yöneticiyi tespit etme konusunda tek başına elbette yeterli değildir. Ancak yazılı sınavın bir eleme özelliği de var. Yazılı sınavdan 45 / 50'nin altında alabilecek birini yönetici yapmak ne derece doğrudur? Hiç değilse müdür yardımcılığı için sınav + mülakat şartı getirilebilirdi.

Yazıp çizmek, kafa yormak elbette faydadan ari değil. Ancak son dönemlerde kulağını ve zihnini iletişime kapatmış bir yapının varlığı da gözlerden kaçmıyor. Her şeye rağmen biz doğru bildiklerimizi söylemeye devam edeceğiz.

Kısaca yeni yönetmelik eğitimde istendik sonuçların alınmasında fazla bir katkı sağlamayacaktır. Getirilen değişiklikler, küçük iyileştirmeler dışında bir katkı sağlayacak nitelikte değildir. Değişiklikler yöneticilerin elini güçlendirecek maddeler içermiyor, yöneticiliğin geçici ve emanet konumunu güçlendiriyor. Tekraren buradan bir başarı hikayesi çıkmaz. Mevzuat hazırlayıcılar, yeni hükümet sisteminden ilham alarak başarılı okul yöneticilerini 5+5=10 yıl aynı okulda tutacak ve daha tatmin edici bir yönetmelik üzerinde çalışma yapmalıdır.

Son olarak yönetmelik değişikliği konusunda umarım biz yanılırız, Bakanlık haklı çıkar ve kurumlarımız daha da ileri gider.

Erol Ermiş 

EBS İstanbul 3 Nolu Şube Baskani