MEB

Bakan Yusuf Tekin’den TÜSİAD'a Tepki

Türk Sanayicileri ve İş İnsanları Derneği (TÜSİAD) tarafından düzenlenen toplantıya katılan Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli hakkında bilgi verirken, modeli eleştirenlere karşı 12 soru yöneltti.

Abone Ol

Bakan Tekin kendisinden önce konuşma yapan TÜSİAD Başkanı Orhan Turan’na teşekkür ederek başladığı sözlerine, TÜSİAD Başkanı ile hemen hemen aynı içerikte bir konuşma yapacağını ve dinlerken Başkan’ın söyleminin kendi sözleriyle uyum içinde olduğunu gördüğünü söyledi.
“Eğitim sistemimizi, yeryüzündeki varoluşumuzun temel gerekçesini ve nihai hedefini oluşturan “iyi insan” olmanın ve “kendini tanımanın” tüm koşullarını içerecek bir özgürleşme süreci olarak görüyor, modelimizi de öyle yapılandırıyoruz.” diye sözlerini sürdüren Bakan Tekin, “Ancak yapılan ve yaptığımız her işi kategorik olarak reddeden ve maalesef ideolojik önyargıları eğitim sevdalarından büyük olan bazı kesimlerin bu sürece katkı vermek yerine bağcıyı dövme derdinde olduklarını üzülerek müşahede ediyoruz. Müsaadenizle bu kesimlere buradan bazı sorular yöneltmek istiyorum. Ana felsefesini ve temel yaklaşımını kısaca özetlediğim yeni müfredatın içeriğiyle uzaktan yakından alakası olmayan asılsız iddiaları kenarda tutarak neye ya da nelere itiraz ettiklerini anlamak istiyorum.” diye konuştu.
Bakan Tekin, aralarında TÜSİAD’ın bulunduğu Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli’ni eleştirenlere 12 soru yönelterek eleştirenlerin amacının ne olduğunu sorguladı.

İşte Bakan Tekin’in TÜSİAD toplantısında dile getirdiği sorular:
1.Çocuklarımızın ve öğretmenlerimizin sırtından ağır bilgi yükünü almamıza mı?
2.Akademik başarıyı da içine alan beceri odaklı bir eğitime geçişimize mi?
3.Öğretmen inisiyatifinin ve öğrenci katılımının artırılmasına mı?
4.Çocuklarımızın kendilerini, becerilerini geliştirmelerine, dünya ile yarışabilecek bir öğrenme sürecinde olmalarına mı?
5.Gazi Mustafa Kemal Atatürk 1921 yılında toplanan Maarif Kongresinde Yaptığı konuşmada “kemali dikkat ve itina ile işlenip çizilmiş bir milli terbiye programı vücuda getirmeye…” diye tarif edip, “dehayı milliyemizin inkişafı için” muhtaç olduğumuz “seciye-i milliye ve tarihiyemizle mütenasip bir kültür” özümsemiş bir kuşak yetiştirmemize mi karşılar?
6.Merhametli, çevresine saygılı, erdemli, milli manevi değerlerimizi özümseyen bireyler olmalarına mı?
7.Her öğrencinin biricik olduğunu göz önüne alan farklılaştırılmış eğitimi temele almamıza mı? Tarihimizin; Osmanlı’nın kuruluşundan Cumhuriyet’e, Kurtuluş Savaşı’ndan Atatürk’ün hayatına kadar kronolojik sıra ile bir bütün halinde anlatılmasına mı? Milli iradenin gasbedilmesine ve demokrasimizin gerilemesine neden olan darbe süreçlerinin öğrencilere aktarılmasına mı?
8.Mavi vatan, gök vatan gibi kavramların Coğrafya dersi müfredatına eklenmesine mi? Ülkemizin savunma sanayi alanında kat ettiği mesafelerin vurgulanmasına mı?
9.Çağı yakalamayı değil, çağın ilerisinde insanlar yetiştirme hedefimize mi?
10.Bu hedefle uyumlu olacak şekilde çocuklarımızı 22. yüzyıl becerileriyle donatma isteğimize mi?
11.Dijital okuryazarlık, finans okuryazarlığı, medya okuryazarlığı gibi kabiliyetleri öğrencilerimize kazandırma çabamıza mı?
12.İş dünyasının ihtiyaç duyduğu nitelikli insan kaynağını yetiştirme hedefimize mi?
"Lütfen sizlere yönelttiğim bu sorulara ideolojik önyargılarınızı ve siyasal tutum alışlarınızı bir kenara bırakarak yanıt verin. Sizler neye ya da nelere itiraz ediyorsunuz? Oysa bugün burada bir arada olmamıza vesile olan bu güzel etkinliğin başlığında ifade edildiği gibi “Geleceğimiz İçin Eğitimi Birlikte Konuşmak” zorundayız. Amasız, fakatsız, önyargısız, aracısız bir şekilde ve karşılıklı saygıyı esas alan bir çerçeve içinde eğitim ekosistemimizi hep birlikte inşa etmek, ülkemizi ve gençlerimizi yarınların dünyasına en güçlü şekilde hazırlamak mecburiyetindeyiz."