MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, partisinin Merkez Yönetim Kurulu (MYK), Merkez Disiplin Kurulu (MDK) ve Milletvekilleri ortak toplantısına katıldı. Parti genel merkez binası Gün Sazak Konferans Salonu'nda gerçekleştirilen toplantıya başkanlık eden Bahçeli, toplantı sonrası açıklamalarda bulundu. Seçimler öncesinde “Milletvekilleri, MYK ve MDK üyelerinin” katılımıyla son toplantıyı yaptıklarını kaydeden Bahçeli, toplantıda depremin etkileri, yapılan çalışmalar, alınan tedbirler, 14 Mayıs seçimleri ve diğer siyasi gelişmelerle ilgili geniş değerlendirme imkanı bulduklarını dile getirdi.
“Cumhur İttifakı seçimlere hazırdır, başarmaya da kararlıdır”
Cumhur İttifakı'nın başarısının mazlumların umudu anlamına geldiğini kaydeden Bahçeli, “Bir defa şunu ifade etmeliyim ki, MHP ve Cumhur İttifakı 14 Mayıs seçimlerine tam olarak hazırdır, başarmaya da kararlıdır. Bizim başarmamız demek ülkemizin yükselişi demektir. MHP ve Cumhur İttifakı milli bağımsızlığımızın gücü, varoluşumuzun güvencesi, milli birlik ve kardeşliğimizin güvenliğidir” açıklamasını yaptı.
MHP lideri Bahçeli, Kahramanmaraş depreminin hasarını bütünüyle kaldırıp, mağdur ve mazlum insanlara iyi ve güvenli hayat şartlarını Cumhur İttifakı ve Erdoğan'ın sunabileceğini anlatarak, “Türkiye'nin huzurlu geleceği, bundan sonraki yol haritası, alt yapı yatırımlarının boyut ve hızı, eser ve hizmet siyasetinin devamlılığı elbette 14 Mayıs tarihinde gerçekleşecek seçimlere yakından bağlıdır” dedi.
“Türkiye'nin kaybedecek bir saniyesi yoktur”
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın seçimlerin yenilenmesine karar vermesi ve kararın yayımlanarak yürürlüğe girmesini hatırlatan Bahçeli, “Felaketin gölgesinde yapılacak bir seçim için geri sayım başlamıştır. Bir an evvel seçimleri yapıp ülkemizin ana sorunlarının çözülmesine eğilmek, inşa ve ihya edilmeyi bekleyen deprem bölgesine kilitlenmek asıl gayemizdir. Türkiye'nin kaybedecek bir saniyesi yoktur. Gecikmeye, oyalanmaya, ağırdan almaya hakkımız yoktur. Bizim derdimiz Türkiye'mizin kısa sürede derlenip toparlanmasıdır. Bizim meselemiz milletimizin beklentilerini bihakkın karşılamaktır” diye konuştu. Seçimlerin kutuplaşmadan uzak geçmesi temennisinde bulunan Bahçeli, siyasi muhataplarına bu yönde çağrıda bulundu.
“Siyasi partilere ödenen üç kat ödeneğin doğrudan deprem için kullanılması düşünülmelidir”
Bahçeli, seçim yardımına ilişkin tekliflerini şöyle açıkladı:
“14 Mayıs'ta yapılacak seçimler için siyasi partilere ödenen üç kat fazla ödeneğin doğrudan depremden etkilenen 11 ilimize ve depremzede vatandaşlarımıza aktarılması mutlak surette düşünülmelidir. MHP böylesi bir feragate gönüllüdür ve Hazine yardımı alan diğer siyasi partilerden de aynı hassasiyeti ümit etmektedir. Her yıl ödenen Hazine yardımının üç katı düzeyindeki kısmından mağdur kardeşlerimiz adına vazgeçmeye varız ve herkesi duyarlı olmaya davet ediyoruz.”
“Karara oy veren mahkeme üyeleri ihanetin sözünü dinlemiştir”
HDP'nin katılması istemiyle devam eden dava sürecinde alacağı Hazine yardımına bloke konulduğunu hatırlatan Bahçeli, “Biz böyle düşünürken AYM'nin HDP ile ilgili aldığı karar iflah olmaz bir garabet ve gafilliktir. Maalesef AYM, HDP'nin Hazine yardımı alması yönünde oy çokluğuyla karar almış ve yine safını belli etmiştir. Adı yüksek, aidiyeti ve ahlakı küçücük olan bu mahkeme söz konusu blokeyi kaldırmış, HDP'ye Hazinenin kasasını açmıştır. Bu yürek burkan, hukuk skandalı olarak anılacak bir karardır. Bu karara oy veren mahkeme üyeleri vicdanlarının sesini değil ihanetin sözünü dinlemiş ve buna kulak vermişlerdir” ifadelerini kullandı.
“HDP kendi adayını çıkarmayı planlıyorsa, AYM Başkanı arayıp da bulamayacakları özelliklere sahiptir”
HDP ile ilgili alınan kararlardan ötürü AYM'ye tepki gösteren Bahçeli, şöyle devam etti:
“AYM, HDP'nin seçimlere girmesini kolaylaştırmış, açıktan tarafını belli etmiş, güvenirliğine bir kez daha kendi eliyle darbe vurmuştur. Önümüzdeki seçimden sonra Cumhur İttifakı'nın yegane hedeflerinden birisi yeni anayasadır. Bu kapsamda AYM'nin statüsü, kuruluş ve yargılama esasları kökten değiştirilmeli, bu mahkemenin milletle ters düşen, hainlere zeytin dalı uzatan, Türkiye düşmanlarının sırtını sıvazlayan kahredici mevcut yapısı bütünüyle tasfiye edilmelidir. Şu anki AYM, Türk milletinin mahkemesi değildir, olması da mümkün değildir. Teröristlere Hazine yardımının kapaklarını açan bir kararı rezalet ve melanet olarak tanımlıyoruz. Şayet HDP, zillet ittifakında yer almayıp kendi cumhurbaşkanı adayını çıkarmayı planlıyorsa, tavsiyem odur ki, AYM Başkanı arayıp da bulamayacakları özelliklere sahiptir. HDP'nin cumhurbaşkanı adayı AYM Başkanı olursa biz bunu son derece doğal ve tutarlı bir tercih olarak kabul eder, tencerenin yuvarlanıp kapağını bulduğunu açık yüreklilikle söyleriz.”
“Anayasa Mahkemesi'nin, bölücü terör örgütünün arka bahçesi olması hukuk katlidir”
Bahçeli, suçlunun masum kabul edilip masumların suçlandığı bir Türkiye olamayacağına dikkati çekerek, “Her ne kadar PKK; CHP ile İP'e methiyeler düzüp terörist Demirtaş cezaevinden müzakere içerikli mektubu İP başkanının bizatihi adına yayınlasa da, henüz hiçbir şey için geç kalınmış değildir. AYM'nin, bölücü terör örgütünün arka bahçesi olması beka ve güvenlik sorunu olduğu kadar adalet ve hukuk katlidir. Buna göz yumamayız. Böylesi bir alçalmayı sineye çekemeyiz. Şehitlerimizin kemiklerini sızlatan, gazilerimizi sukutu hayale uğratan, dağda ovada terörist peşinde koşan kahramanlarımızı incitip yok sayan bir mahkemeyi haysiyet, hukuk ve hüküm açısından biz de yok sayarız. Cumhur İttifakı böylesi bir kepazeliğe müsaade etmeyecektir” dedi.
“Bu soruların cevabını aziz milletimiz 14 Mayıs'ta verecek”
“Anayasa Mahkemesi'nin mezkur kararından sonra Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının itibarını, inandırıcılığını ve saygınlığını korumak nasıl mümkün olacaktır” diyen Bahçeli, milletin takdir ve tercihinin her zaman olduğu gibi başlarının üzerinde olacağını belirterek, “Kararlardaki bu denli bir uçurumun kapatılması nasıl sağlanacaktır? Türk adaletine verilen zararı Anayasa Mahkemesi'nin cübbe giyip karar açıklayan üyeleri nasıl tamir edeceklerdir? Bu üyelerin yerinde Kandil'den üç beş terörist olsaydı aynı karar, aynı çoğunlukla, aynı şekilde çıkmayacak mıydı? Bilinmelidir ki, zihinde kabul görmemiş soruların doğru cevap bulması imkansızdır. Bu soruların cevabını Anayasa Mahkemesi'nin üyeleri değil, aziz milletimiz 14 Mayıs'ta bizzat verecek, hesabı da soracaktır” diye konuştu.
“Cumhurbaşkanı adayımız Recep Tayyip Erdoğan'dır”
Cumhur İttifakı'nın atacağı her adımın daha mutlu, daha huzurlu ve daha güvenli bir Türkiye'ye doğru yol alış olacağını söyleyen Bahçeli, “Duruşumuz, hainlere, eli kanlı teröristlere, zillete düşenlere, iç ve dış işgal cephesine karşı korku tanımayan bir duruştur. Her vatandaşıma çağrımdır, gelin bu haklı mücadeleye siz de dahil olun. Gelin bu tarihi görevde sizin de payınız olsun. İş birlikçilere, soysuzlara, ruhunu satmış namertlere karşı bir olalım, diri olalım, el ele verip hep birlikte Türkiye gibi duralım. 14 Mayıs 2023 tarihi bu söylediklerimin hepsi için bir kader ve karar anıdır. Bu tarihte hem 13'üncü cumhurbaşkanını seçeceğiz, hem de 28'inci Dönem TBMM'ni belirleyeceğiz. Bizim adayımız belli, kararımız nettir. Cumhurbaşkanı adayımız Recep Tayyip Erdoğan'dır” ifadelerine yer verdi.
Bahçeli, nihai arzularının Cumhur İttifakı'nın TBMM'de çok güçlü bir temsil imkanına kavuşması olduğunu vurguladı. Yeni anayasa için çoğunluğa ulaşılması gerektiğine işaret eden Bahçeli, “Türkiye'mize geniş katılımlı, kapsayıcı, demokratik nitelikli, milletimizin özlemlerini yansıtan, devlet ve millet dengesini titizlikle kuran bir anayasa kazandırabilmek için Cumhur İttifakı olarak TBMM'de nitelikli çoğunluğa ulaşmamız mecburiyet, parlak bir gelecek için de mükellefiyettir. Bunu milletimizle birlikte yapacağız, elbette başaracağız” dedi.
"Türkiye, siyasi müflislerin havsalasının dahi alamayacağı bir seviyeye Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'yle tırmanmıştır"
Bahçeli, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'nin birinci beş yıllık döneminin muazzam icraat ve atılımların hayalden gerçeğe dönüşmesine sahne olduğuna dikkati çekerek, “Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'ne, tek adam yönetimi diyenler yalancıdır, yıkım failleridir, yozlaşmış zihniyetlerdir. Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'ne istibdat, şahsım rejimi diyenler, utanmadan, sıkılmadan diktatörlük lekesi sürenler damgalı müfteridir. Türkiye, siyasi müflislerin havsalasının dahi alamayacağı bir seviyeye Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'yle tırmanmıştır” vurgusunu yaptı.
14 Mayıs seçimlerine bütün imkan ve inançla hazırlık yaptıklarını dile getiren Bahçeli, “Dostlarımızı sevindirdik, düşmanları üzdük. Durmayacağız, bundan sonra da çalışmaya, bire bir temasa, her insanımızla buluşmaya devam edeceğiz. 14 Mayıs seçimlerini riske atmayacağız ve 'aziz milletim sıra sende' diyeceğiz. Üzerimize ne düşüyorsa, gücümüz neye yetiyorsa yapacağız, elhak nefes alır gibi çalışmayı sürdüreceğiz” cümlelerine yer verdi.
“14 Mayıs'ta kazanan Cumhur İttifakı ve istikbalimiz olacaktır”
MHP Genel Başkanı Bahçeli, Cumhur İttifakı'na verilecek her desteğin Türkiye'yi kanatlandırarak milli hedeflere ulaşma azmini kamçılayacağını ifade ederek, “14 Mayıs'ta kazanan millet olacaktır. 14 Mayıs'ta kazanan Türkiye olacaktır. 14 Mayıs'ta kazanan Cumhur İttifakı ve istikbalimiz olacaktır. 14 Mayıs seçimleri; istiklalimizi korumak ve kuvvetlendirmek için muhteşem bir istikbalin temelini kazan cumhur iradesiyle, dış güçlere paryalık ve payandalığa bel bağlamış zillet ittifakı arasında geçecektir” dedi.
“Zillet ittifakı son kozlarını oynamaktadır”
MHP'nin daha güzel, daha gelişmiş ve daha müreffeh bir inşa etmek için var olduğunu ve olacağını vurgulayan Bahçeli, “Ancak CHP'nin başını çektiği zillet ittifakı Türkiye'nin hedeflerini kırmak, büyüme ve gelişme azmini kundaklamak için son kozlarını oynamaktadır. Zillet ittifakı krizdir, kaostur, kamburdur, kangrendir, kabahattir, karamsarlık siyasetidir. Mezkur ittifakın ortak paydasında buluşan her bir parti koltuk ve makam derdindedir. 2 Mart'tan 6 Mart'a kadar geçen cepheleşme ve olmayan rantın paylaşım kavgası bunun işaretidir” dedi.
“Kılıçdaroğlu'nu makus son 14 Mayıs'ta beklemektedir”
Bahçeli, Millet İttifakı'nın seçimlerde kaybedeceğini vurgulayarak, “14 Mayıs'ta milletimiz kesin iradesini sandıkta gösterecek, 7 sözde yardımcısı bugünden ilan edilen ve 6 artı 3 bacaklı masaya çivilenmiş bir cumhurbaşkanı adayına asla izin ve icazet vermeyecektir. Kılıçdaroğlu'nun çabası ve çırpınışı beyhudedir, üstelik makus son 14 Mayıs'ta kendisini beklemektedir. Yine Kılıçdaroğlu şahsıyla birlikte diğer parti başkanlarının alayını birden uçurumun dibine çekecek, siyaseten silip atacaktır. Allah'ın izniyle, milletimizin takdiriyle zillet kaybedecektir. Karar milletimizindir, kayıp zilletindir, zafer cumhurun olacaktır” açıklamasını yaptı.
Huzeyfe Tarık Yaman - Gazi Taş