‘'7 çok geç’' diye bir slogan ülke gündemini uzun süre meşgul etmişti.
Okul öncesi eğitimin önemini vurgulamak ve erken çocukluk dönemindeki çocukların okulla tanışmalarının hızlanması için üretilen bu slogan ile yapılan tanıtım ve bilgilendirme çalışmaları insanların okul öncesi eğitimin önemini kavramaları açısından önemli bir işlev görmüştü.
Okul öncesi eğitimin ehemmiyeti üzerinde durulurken, erken çocukluk dönemindeki çocukların okulla tanışması kadar, bir başka önemli konuda okul öncesi alanında fedakar bir şekilde çalışan öğretmenlerimizdir.
Bu öğretmenlerin beyaz bir sayfa gibi boş ve su gibi berrak olan çocuklarımızın tanıştıkları ilk öğretmenler olmaları ve uzun eğitim öğretim hayatının ilk basamağında bulunmaları hasebiyle çocuklarımızın hayatında oldukça önemli bir yer tuttukları yadsınamaz bir gerçektir.
Toplumsal hayatımızın; medeniyet değerlerimizin ziynetleri ile süslenerek güzelleşmesi, kültürümüzün gelecek nesillere sağlıklı bir şekilde aktarılması ve temel insani değerlerin çocuklarımız arasında neşvünema bulması için erken çocukluk dönemi eğitimini geliştirmeli ve bu alanda hizmet veren okul öncesi öğretmenlerimizin sorunlarını tespit edip çözüm yolları aramalıyız.
Birçok sorun ile mücadele eden okul öncesi öğretmenlerimizin bizzat alanda yaptığımız çalışma ve görüşmelerle ortaya çıkan sorunlarını burada dile getirerek çözüme kavuşmaları için bir adım atma gayretindeyiz.
Yaşanan bu sorunlar nelerdir?
Yönetmeliğe göre sınıf mevcutları 25 kişiye kadar oluşturulabiliyor. Hatta bazı okullarda idarelerin inisiyatif alması ile sınıf mevcutları 28 kişiye kadar çıkmaktadır. Takdir ederseniz ki tamamı oyun çağında olan 4 ve 5 yaşlarındaki bu kadar çocuğa aynı ortamda bir öğretmenin eğitim vermesi oldukça meşakkatli bir iştir. Sınıf mevcutlarının düşürülmesi birinci hedef olması gerekirken bunun mümkün olmadığı durumlarda ise öğretmenlerin sayılarının artırılması veya öğretmene bir yardımcı görevlendirilmesi çözüm önerisi olarak sunulabilir.
Diğer bütün branşlarda ders ücretleri 40 dakika üzerinden hesaplanırken, okul öncesinde 50 dakika üzerinden hesaplanıyor. Yani 40 dakika dersten sonra diğer öğretmen ve öğrenciler teneffüs yaparken okul öncesi öğretmenleri sınıflarda derslerine devam etmektedirler.
Branş öğretmenlerine haftada 15 ders saati maaş karşılığı ders verilirken okul öncesi ve sınıf öğretmenliği branşlarında haftada 18 ders saati maaş karşılığı ders verilmektedir.
Okul öncesi öğretmenlerinin insani boyutu ile düşünüldüğünde yaşadıkları en büyük sorunlardan biriside her gün 5 saat boyunca zaruri ihtiyaçları ve idari işler için bile sınıfı terk edememeleridir. Her gün kesintisiz bir şekilde devam eden bu durum öğretmenin verimliliğini düşürdüğü gibi öğrenciye yansıması da olumsuz olmaktadır. Ayrıca gün içinde hiç ara vermeden yapılan bu dersler öğretmenlerde mesleki dezenformasyonu hızlandırmaktadır.
Ana sınıfı öğretmenliği yapmak için ya üniversitelerin çocuk gelişimi bölümlerinden mezun olmak ya da okul öncesi bölümlerinden mezun olmak gerekiyor. Aynı bilgilerle mücehhez olan ve aynı işi icra eden bu öğretmenler, sıra yöneticilik ve öğretmenlik atamalarına gelince ayrıma tabi tutulmaktadır.
Çocuk gelişimi mezunu olan öğretmenler hem Mesleki ve Teknik Anadolu Liselerinde hem de Ana sınıflarında öğretmenlik ve yöneticilik yapabiliyorken, Okul öncesi mezunu olan öğretmenler bu haktan faydalanamamaktadır.
Bu durum yönetici atama yönetmeliğinde '‘maaş karşılığı okutacak dersi olması ve öğretmen olarak atanabileceği norm bulunması’’ ibaresi ile bütün anasınıfı öğretmenlerin bu atamalara başvurmalarının yolunu açarken, yönetici atama kılavuzunda ise okul öncesi öğretmenleri ‘'Bağımsız anaokullarına ve bünyesinde ana sınıfı bulunan ilkokullara atanabilirler.’’ İfadesi ile bu kapsam daraltılmıştır.
Bünyesinde ana sınıfı olan okul yönetimlerinin anasınıflarını bir gelir kaynağı olarak görmeleri ve parasal iş ve işlemlerin anasınıflarının idari işleyişinde önemli bir yer tutması da bu alan da yaşanan sorunlardan biri olarak göze çarpmaktadır.
Okul öncesi sınıflarında karma yaş gruplarının yani 4.5.6 yaşlarındaki çocukların aynı sınıflarda bulunması öğrenci ve öğretmenlerin verimini düşürmekte ve öğretmenlerin işini oldukça zorlaştırmaktadır.
Okul öncesi öğrenci velilerinin tutumları da öğretmenleri olumsuz etkileyen bir başka durumdur zira yaş grubu itibari ile çocuğunu yalnız bırakmak istemeyen ve günün her anını çocuğu ile birlikte geçirmek isteyen velilerin, her konuda eğitim öğretim ortamına müdahale etmeleri bu süreci olumsuz etkilemekte ve öğretmenlerin enerjilerinin büyük bir kısmını öğrenciler yerine velilere harcamalarına sebebiyet vermektedir.
Okul öncesi sınıflarında görevlendirilen yardımcı personelin öğretmenler ile danışılmadan işe alınması ve bu insanların anasınıflarında çalışma ehliyetine sahip olmamaları da öğretmenlere iş başında zorluklar yaşatmaktadır.
Eğitim öğretimin ilk basamağı olan ve çocuklarımızın gelişiminde oldukça önemli bir yer tutan okul öncesi öğretmenlerimizin sorunlarının giderilmesi dileğiyle.