65 yaş memurlar ve birçok kamu görevlisi için son durak mesabesindedir. 65 yaşını dolduranlar için kamuda son durak görünmüştür. Bunlar istese de görevde kalamazlar. Ancak bu durumun bazı istisnaları vardır. İstisna kapsamına girebilmek için ciddi bir güvene mazhar olunması gerekmektedir.

2879 sayılı Kanunun 4. maddesinde yaş haddinden emekli olanların çalıştırılacağı durumlar düzenlenmiştir. Buna göre;

“Cumhurbaşkanınca atananlar hakkında 8/6/1949 tarihli ve 5434 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Emekli Sandığı Kanununun 40 ıncı maddesinin birinci fıkrası uygulanmaz, bunlardan emeklilik veya yaşlılık aylığı almakta olanların aylıkları kesilmez, yazılı talepte bulunanların ise aylıkları kesilir ve Sosyal Güvenlik Kurumu ile ilişkilendirilirler.”

Belediyelerdeki feryat ya da şirket saltanatı sona eriyor Belediyelerdeki feryat ya da şirket saltanatı sona eriyor

Bu düzenleme sonrasında birçok kamu kurumunda yaş haddinden emekliliği gelenlerin görevden gitmeleri istenmiyorsa yani çok kritik bir konumları varsa önce Cumhurbaşkanlığında bir göreve atanıp daha sonra ilgili kurumdaki göreve vekalet verilmektedir.

Her ne kadar bu kişiler sadece Cumhurbaşkanlığındaki görevlerde çalıştırılabilirlerse de uygulama bu şekildedir. Bu durumun çok istisna olduğunu belirtmemiz gerekiyor. 

2879 sayılı Kanundaki bu düzenleme Anayasa Mahkemesinin 7/12/2023 Tarihli ve E: 2018/117, K: 2023/212 Sayılı Kararı ile bu fıkra iptal edilmiştir. Kararın Resmî Gazete’de yayımlanmasından başlayarak oniki ay sonra (4/6/2025) yürürlüğe gireceği hüküm altına alınmıştır. Muhtemelen bu vakte kadar kanuni düzenleme yapılacaktır. Düzenlemenin iptal sebebi ile bu tür düzenlemelerin ancak kanunla yapılacağı, KHK ile bu tür düzenlemeler yapılamayacağıdır.

Bunlar hem görev maaşı hem de emekli maaşını alabileceklerdir. Daha önce Sanayi ve Teknoloji Bakanlığında bir bakan yardımcısı bu şekilde görevlendirilmişti. Keşke bu tür dolambaçlı yöntemler yerine kanuni düzenleme yapılarak ihtiyaç halinde 65 yaşından büyüklerin de çalıştırılması düzenlense. Çünkü 65 yaş haddi uzun yıllar önce konulmuş bir düzenleme olup, yaşam beklentisinin uzaması nedeniyle yeniden düzenlenmesi gerekmektedir.