12. sınıf öğrencilerini okula geliyormuş gibi gösterip merdiven altı kurslara devam etmelerini sağlayarak “hayalet sınıf” oluşturan yaklaşık 500 özel okula 40 milyon lira ceza uygulandı. KARAR’a konuşan Eğitimci Ali Apaydın, “Bu konu birçok başlıkta ciddi bir suç niteliği taşıdığı için disiplin, idari ya da mali cezaların kapsamını aşar ve bu yüzden savcılığa suç duyurusunda bulunulması gerekir. Bakan’ın ‘ceza verdik’ ifadesi muallak.” dedi.

Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, üniversiteye hazırlanan 12. sınıf öğrencilerinin devamsızlığının kaydedilmediği ve notlarının şişirildiği “hayalet sınıflar” açan yaklaşık 500 okula ceza uygulandığını söyledi. KARAR’ın sorularını yanıtlayan Bakanlık kaynakları, söz konusu okullara ilk etapta asgari ücretin 10 katı, yasa dışı uygulamanın tekrarı halinde asgari ücretin 20 katı ceza kesildiğini ve son safhada kurumun kapatıldığını belirtti. Uygulanan cezalar 40 milyon lirayı buldu.

‘OKULLAR HATTA TÜM SİSTEM KENDİNİ SORGULAMALI’
Sınav odaklı eğitim sisteminin ve sınava hazırlık sektörünün ticarileşmesinin bir sonucu olarak “hayalet sınıfların” ortaya çıktığını ifade eden Eğitimci Salim Ünsal, “Sınav açısından belki öğrenci başarılı olur ama okulun öğrenciye katması gereken yeterlilikler, sosyalleşme becerisi, kültürel değerler ve tarih bilinci var. Demek ki okul sınava hazırlıkta iyi performans gösteremediği gibi bu değerleri kazandırmada da iyi performans sergilemiyor. Burada okul da kendini sorgulamalı. Bütün sistemin bunun üzerine kafa yorması lazım. Madem bazı durumlarda illegal çözümler ortaya çıkıyor, okul bu işleri yerine getiremiyor, o zaman daha iyi yerine getiren kurumlar yasal bir zemine oturtulabilir. O zaman daha sağlıklı denetlenir.” şeklinde konuştu.

Eğitim konusunda dünyada kültürel bir yozlaşmanın hakim olduğunu savunan Eğitimci Ali Apaydın da, “Velilerden gelen ‘Çocuğumuz okula gelmese, siz de idare etseniz.’ talebi çok sıradanlaştı artık.” dedi.

‘500 OKULUN KAPATILMASI GEREKİYOR’
“Hayalet sınıf” açan okulların mevzuat gereği kapatılması gerektiğini söyleyen Apaydın, “Bakan’ın ‘500 okula ceza verildi’ ifadesine çok şaşırdım. 500 okul varsa 500 okulun kapatılması gerekiyor. Bu sayıda okul kapatılsa her birimiz görürdük. Bir maarif müfettişinin 4 başlıkta karar vermesi gerekir: disiplin yönünden, idari yönden, mali yönden ve adli yönden. ‘Hayalet öğrenciler’ konusu birçok başlıkta ciddi bir suç niteliği taşıdığı için disiplin, idari ya da mali cezaların kapsamını aşar ve bu yüzden cumhuriyet savcılıklarına suç duyurusunda bulunulması gerekir.” ifadelerini kullandı.

MEB'de Üst Düzey Yeni Atamalar MEB'de Üst Düzey Yeni Atamalar


ÇOCUKLAR OKULA GİTMİYORSA NEREYE GİDİYOR?
Kanuna aykırı şekilde okula gitmeyen öğrencilerin eğitimlerine devam edip etmediği de merak konusu. Uygulamanın 12. sınıf öğrencilerinde yaygın olduğunu belirten Ali Apaydın, “İlkokul ve ortaokullarda da “hayalet öğrenciler” olduğu, özellikle kız çocuklarını okuyormuş gibi gösterip okutmadıkları, çeşitli tarikat ve cemaatlerin bu yola başvurduklarından söz ediliyor.” yorumunda bulundu.

‘DEVLET OKULUNDA OLMASI MÜMKÜN DEĞİL’
“Hayalet sınıf” uygulamasının devlet okullarında da başladığı ileri sürülürken, İstanbul’daki Mehmet Şam Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi’nde 35 yabancı uyruklu öğrencinin hiç okula gelmeden diploma aldığı iddiasını sorduğumuz İstanbul İl Milli Eğitim Müdürlüğü yetkilisi; iddianın yalan olduğunu, bunun için “müdür, müdür yardımcısı ve öğretmenin gözü kapalı organize olması gerektiğini, böyle bir şeyin mümkün olmadığını” ifade etti.

SEDA İNCİRKUŞ / KARAR


 

Editör: Serhat SALİMOĞLU